Skip links

Matematik Özel Ders Beylikdüzü

MATEMATİK BİLGİLERİNİ BEYNE AKTARMAK

Matematik Özel Ders Beylikdüzü

Matematik Özel Ders Beylikdüzü Hcası diyor ki: Matematik //Geometri için geçmişini değiştiremezsin, gelecek ise şu an avucun içindedir. Matematik//Geometri bilgilerini beyne kayıt edebilme konusunda birçok çalışmalar yapılmıştır. Çok yıllar önce Konfüçyüs öğrencinin iç dünyasındaki bilgi eksikliği ve bunun nasıl kapatılabileceği üzerine ince ince düşünmüş, sonunda şuna karar vermiştir:

 “Matematik Bilmeyen ve bilmek isteyen çocuktur, öğretin ona.

       Matematik Bilen ve bildiğini bilmeyen uykudadır, uyandırın onu.

                        Matematik Bilmeyen ve bilmediğini de bilmeyen akılsızdır, sakının ondan.

                                  Matematik Bilen ve bildiğini de bilen liderdir, izleyin onu.”

Fakat, Matematik Özel Ders Beylikdüzü Hocasına göre, böylece  şu anda çevreden geçen araçların gürültüsü, oturduğunuz sandalyenin verdiği his gibi veya Matematik Özel Ders Bahçeşehir Hocanızın  Matematik//Geometri  konularını anlatırken çıkardığı sesler birçok şey duyu organımız tarafından beynimize gönderiliyor. Bu veriler çok fazla olduğundan, beyin bütün hepsini değerlendiremediği için “algı filtreleri” kullanır. Beyin tüm gelen mesajlar içinden “kafasına göre seçim yaparak” değerlendirir. Gelen duyu vericilerinin çoğunluğu üzerinde işlem yapmaz. Biz buna algıda seçicilik deriz.

Böylece okuyarak öğrenmede veya Matematik//Geometri problemini çözerken iki kritik unsur vardır: -Bakış kalitesi

Görüş kalitesi

Şöyle ki, bakış kalitesi göze, görüş kalitesi beyne bağlıdır. Hem bakış kalitesi hem de görüş kalitesi geliştirilebilir. Okuma hızı da iki şeye bağlıdır.

-Gözün bilgi toplama hızı

-Beynin bilgi işleme hızı

Gözün okuma sırasındaki görevi beyni “kesintisiz” bir biçimde veri ile desteklemektir. Eğer göz, beynin bilgi işleme hızının altında Matematik bilgilerini gönderirse, aradaki boşlukta, beyin o konudan kopar ve başka bir şeyle ilgilenmeye başlar. Böylece “dikkat dağılması” gerçekleşir. Hızlı okuma beynin kesintisiz bir şekilde bilgi ile beslenmesini sağladığı için yoğunlaşma bozukluğu ve dikkat dağılmasını biraz daha azaltır. Ne kadar yavaş okursanız, dikkatiniz o kadar çabuk dağılır. Beyin, gözün bilgi toplama hızının 3-4 kat daha fazla hızda bilgi işleyebilir. Ancak bu durum Matematik konusunun zorluluğuna da bağlıdır.

Çünkü, beynimize en çok “duyusal bilgi” sağlayan organlarımızın başında gözümüz gelir. Beyin gözden gelen verilerden çok etkilenir. Göz ile beyin arasındaki sinir hatları kulak ile beyin arasındakine göre 20-25 kat daha fazladır. Yeni tanıdığımız kişilerin yüzünü hatırlarız ama ismini bilememiz asıl nedeni budur. Televizyonun radyoya göre daha etkili olmasının nedeni de görselliğin gücüdür. İnsanların dış görünüşe önem vermelerinin ve “cilalı imaj devri” nün asıl nedeni budur. Güzel kadınların ve yakışıklı erkeklere olan talebin asıl nedeninin açıklaması budur.

Görsellikten etkilenmek insanın bir tercihi olmaktan öte; “yapısal” bir zayıf noktasıdır. Matematik Özel Ders Beylikdüzü Hocasna göre, Matematik//Geometri bilgilerini çok boyutlu kayıt yapmanın gücü

Böylece, bilginin beyinde derin izler bırakabilmesi için onu çok boyutlu kayıt etmek gerekmektedir. Yani hem görüntüsü, hem sesi, hem hissi, hem tadı, hem de kokusu ile! Bazen ilk üç kanaldan yapılan bilgi girdisi de yeterli olabilir. Buna çok kanallı kayıt denir. Çok kanallı kayıt iki şekilde yapılabilir. Birincisi bilgiyi hayali olarak görmek, konuşturmak (dinlemek), tadına bakmak, koklamak ve onun nasıl bir şey olduğunu hissetmektir. Bu kolay ve maliyeti olmayan bir yoldur. İkincisi ise o bilginin olduğu ortamda gerçekten yaşamaktır. Laboratuvar deneyleri, keşif gezileri bunun için yapılır. Buna yaşayarak/ yaşatarak öğrenme de denilebilir. Dersi deneyime dönüştürmek, birkaç duyu organı ile deneyimle amaçtır.

-Çok kanallı kayıt yaparak dersi deneyime dönüştürün

Böylece, çok kanallı kaydedilen bir bilgi beyinde daha çok çağrışım yapacak ve diğer bilgilerle ilişki kuracaktır. Dinlediğiniz bir derste not tutarak ve anlatılanları görsel şemalara çevirerek bilginin hem kulaktan hem de gözden alınmasını sağlayabilirsiniz. O bilgileri yüksek sesle okuyarak göz ile beraber kulak yolu ile de kaydedebilirsiniz. Bir arkadaşınızla beraber önce konuyu ayrı ayrı okuyup, sonra birbirinize anlatabilirsiniz. Bu durum da iyi duyu organının birlikte kullanılmasını sağlamış olur. Unutmayınız ki dersi deneyime dönüştürmenin yolu çok kanallı kayıttır.

Ama, ana çerçeveyi tekrar betimleyecek olursak, öğrenme birbirini takip eden ve biri olmadan diğerine geçilemeyen üç aşamada gerçekleşir.

-Bilgiyi beyne almak

-Bilgiyi işlemek ve beyne kayıt etmek

-Bilgiyi saklamak ve gerektiğinde hatırlamak

Fakat, bu konuda ilginç olan bir boyut da öğrendiğimiz her şeyin zihnimizde küçük ya da büyük bir iz bırakmasıdır. Bu konuyu fark etmiş olan Goethe şöyle der:

“Her bakış için gözlem, her gözlem için bir düşünce, her düşünce bir bağlantı ve ilişki doğurur.”

Böylece, beyninizdeki imaj bankasının gücü: “öğrenci ne yerse odur!”

Eğer, Matematik//Geometri dersinden korkuyorsanız bunun nedeni, dersi dinlerken bazı püf noktalarını kaçırmanız olabilir. Beyninize giren görüntü ve sesler, beynimizin içindeki olumsuz düşünceleri tetikler. Beyninizi mutfağa, aklınızı da aşçıya benzetebiliriz. Beynimize hangi malzemeleri verirsek ona göre yemekler yaparak bize verecektir. Verdiğimiz malzemeleri, farklı kombinasyonları ile yemeklere çevirip bize sunacaktır.

Böylece, beynimiz duyu organlarımızın algılayıp gönderdiği “malzemeleri” , aklın tarifi ile mutfakta işlenerek bilgi, teori, davranış, inanç, yargı, tutum gibi şeylere dönüştürür.

Böylece, bu da zihinsel arşiv kayıtlarının gücünü gösterir. Öğrenci düşünürken, zihinsel arşiv kayıtlarının arşivlerindeki görüntü, ses ve his kalıplarını kullanma eğilimindedir. Bir televizyonun ana haber bülteni nasıl ki bir konuda haber yaparken arşivlerdeki görüntü ve ses kayıtlarını kullanıyorsa, aynı biçimde beyin de kendi arşivlerini kullanmak suretiyle hareket eder. Madem ki, arşivlerimiz bu kadar önemli o halde beynimizden almak istediklerimize göre onu beslemeliyiz. Beynimize mutluluğun malzemelerini yüklemeliyiz.

Beynimizin bu özelliğini mutlu olmak için nasıl kullanabiliriz? Beynimizden almak istediğimiz ürün mutluluk ise, mutluluğun yapıldığı malzemeleri beynimizin mutfağına vermemiz gerekir. Bunun için de kulaklarımızdan güzel sesler i beynimize iletmeliyiz. Müzik bunu için icat edilmiştir. Beynimize güzel görüntüler göstermeliyiz. Resim sanatı da güzellik uğraşı bunu için vardır. Tenimizden tatlı hisler çekmeliyiz beynimize, dokunmak için icat edilmiştir. Beynimize damağımızdan lezzetli tatlar göndermeliyiz. Yemek kültürü bu yüzden icat edilmiştir.

Beyninizi başarıya götürecek Matematik//Geometri bilgileriyle besleyin!

Çünkü, başarılı olmak için beynimizi hangi bilgilerle beslemeliyiz? Mantık yine aynıdır. Beyninize ne verirseniz, size onu geri verir. Beyninizi başarıya götüren bilgilerle beslerseniz başarıya, diğer durumlarda ise başarısızlığa yönelirsiniz.

Çünkü, beynimizi başarıya yönlendirmek için iki ana yol vardır:

Gerçek yaşantılarla beyni beslemek

Eğer hayat amacınız pop müzik sanatçısı olmak ise, beyninizi en iyi konserlerdeki görüntü, ses ve his ile desteklemelisiniz. Eğer yazar olmak istiyorsanız büyük imza günlerinde orada olmalısınız. Olmak istediğiniz yeri önceden kendinize yaşatınız. Eğer iyi bir üniversitede okumak istiyorsanız Matematik çalışmalısınız. Beyni gerçek başarı görüntüleri ile beslemeye çalışmanın en kötü yanı ise, bazen hedefi yakalayamadığınız zaman hayal kırıklığı yaşamaktır.

  • Hayal gücü ile beyni beslemek

Fakat ideal öğrencilik yaşantınızı, kendi en iyi halinizi zihnimizde canlandırmak, onu akli gözlerinizle görmektir. Gelecekte hayatımızda görmek istemediğimiz sonuçları önceden yaşamaktır. Gelecekte olmak istediğimiz yeri en ince ayrıntıları ile hayal edin. Hayalimizde canlandırdıklarımız da, hafızamıza gerçek görüntüler gibi kaydedilip arşivlenebilir. Fakat yapılan bilimsel araştırmalara göre, hayal edilen (zihinde canlandırılan) görüntülerle gerçek görüntüler arasında, beyni ve dolayısıyla bedeni etkileme bakımından önemli bir far olmadığı gözlenmiştir.

Beylikdüzü matematik Özel Ders Hocası YKS matematik//Geometri sınavlarında başarılar diler.

Karakayalı,Cevat

Math Cevat Tutor

17.08.2021

Leave a comment